Atlantik Okyanusu kıyılarında uzanan Lizbon, ülkenin en büyük şehirleri arasından öne çıkıyor. Sanat eserini anımsatan taş kaldırımlar, antika dükkanlar, etkileyici köprüler ve Gotik katedraller, başkent özelliği taşıyan şehrin tarihi geçmişine ışık tutuyor.
Portekiz
gezilecek yerler içerisinde bulunan şehrin en eski yerleşim yeri Alfama.
Geçmişi 12. yüzyıla dayanan ve Tejo Nehri arasında kurulu olan
bölgede, Fas mimari tarzının izlerine rastlanılıyor.
Pedro IV (Rossio)
Meydanı: Ortaçağ’dan beri şehrin ana meydanı olan Pedro
IV (Rossio) Meydanı
Buradaki heyekel Pedro 4 ait değil.Şehirde ulaşımda Tuktuklar oldukça yoğun kullanılıyor.
Belém
bölgesinde bulunan Jerónimos Manastırı (Jerónimos Monastery), Lizbon
şehrinin önemli simgelerinden sayılıyor. Tıpkı Belém Kulesi gibi Gotik ve
Rönesans tarzlarının karışımından oluşan Manuelin mimarisinin en tipik
örneklerinden biri olan manastır, UNESCO Dünya Miras Listesin’de
bulunuyor. Ünlü kaşif Vasco de Gama‘nın mezarının da bulunduğu manastır,
mimari özellikleri ile özellikle sanatsever gezginler için Lizbon gezilecek
yerler listesinin ilk sıralarında sayılabilir.
Belém Kulesi |
Boğaz köprüsü |
1837 yılında açılan köklü pastane, milföy ve krema içeren efsaneleşmiş özel tatlısı “Pastel de Nata” ile turistler tarafından yoğun ilgi görüyor.
Selin'nin notları : Bloglarda pastanenin yorumlarında
„hayatımda yediğim en güzel tatlıydı.“, „sadece bu tatlıyı yemek için tekrar Lizbon’a
geleceğim.“ Gibi yorumlar okuduk.Belem Manastırına giderken bu pastanenin
önünden geçmiştik ve inanılmaz bir sıra vardı. Buradaki tatlıdan başka bir
yerde yemiştik ve tadı ne kadar farklı olabilir ki? Diyerek içeriye
girmemiştik. İnternetteki yorumları okuduğumuzda ise bu sıranın „take away“
sırası olduğunu öğrendik, içeriye girersek boş masa bulabileceğimizi okuduk. O
günün akşamı otellimizin yakınlarında bu tatlıdan yapan bir pastane vardı biz
de buradakilerden birkaç tane yedik, fırından yeni çıkmışlardı ve sıcacıklardı.
Sonraki gün Beleme tekrar gittik ve Belem Pastanesindekini denemeye karar
verdik. Dışarıdaki kuyruğa aldırmadan içeriye girdik, boş masa yoktu fakat
birkaç dakika bekledikten sonra boş bir masa bulduk ve oturduk. Buradaki
turtaların tadı ilk yediğimizden gerçekten farklıydı ama otelin yakınında
yediğimiz turtalardan pek bir farkı olmadığını düşündük.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder