28 Haziran 2017 Çarşamba

Bozcaada

Ege'nin İncileri;
Sokakları, restorantları üzüm bağları, şarapları ve plajları ile meşhur şirin bir Ege adası.
Adanın doğal bitki örtüsü maki ve ufak çalılıklardır. 
Adanın boz görünmesinin sebebi rüzgara açık kısımlarında ağaç yetişmemesidir.Yüzölçümünün 1/3’ünü bağlar oluşturur. 
Akdeniz ikliminin etkisi altında olmakla birlikte boğazın tam çıkışında yer alması nedeniyle kuzey rüzgarlarını bolca alıyor. Bu durum nem oranının düşük olmasına ve böylece iyi üzüm yetişmesine olanak sağlıyor.
500 yıldır Türkler ve Rumların bir arada yaşadıkları Bozcaada’da, nüfus dengesi zaman içinde değişiklikler göstermiş. 

1831’de yapılan ilk nüfus sayımına göre 439 Türk, 793 Rum sayılmış. 60’lı yıllara kadar Rum nüfusu yoğunluğunu sürdürmüş. Bu yıllardan sonra çeşitli nedenlerle başlayan göçler sonucunda Rum nüfusu günümüzde 22 kişiye kadar düşmüş.  Yazın adadaki evlerini ziyarete gelen yurtdışındaki Rumlarla bu sayı biraz daha artıyor. 2007 nüfus sayımına göre adanın resmi nüfusu 2276. Yazın gelen ziyaretçilerle ada nüfusu 10.000’e kadar çıkabiliyor. Son yıllarda büyükşehirlerden göç ederek adaya yerleşenlerin sayısında da artış görünüyor.
2000 yılından beri Bozcaada rüzgar türbinlerinden rüzgar enerjisi üreten böylece hem kendinin hem de Çanakkale'nin enerji ihtiyacını sağlayan bir yer.
Bozcaada'da 2008 Temmuz ayından itibaren alışverişlerde naylon poşet kullanımı durduruldu.
Bozcaada'da bağ evi inşaatı 80 m2 ile sınırlanmış durumda. Yani arsa ne kadar büyük olursa olsun bir parsele ancak 80 m2 inşaat yapılabiliyor. Tek katlı binanın ada mimarisine uygun olması yani bağ evi karakteri taşımasına çok önem veriliyor. Bu yüzden mimari proje için genellikle adada yaşayan mimarlar tercih ediliyor. Anıtlar kurulunun ne aradığını yıllarca tecrübe ettikleri için tercih sebebi oluyorlar.